Hiçbir ücret ödemeden sahip olunan www.twitter.com/isminiz şeklinde bir web adresi, günün herhangi bir anında nerede olduklarını ve ne yaptıklarını cep telefonlarından attıkları SMS ile veya internete bağlı bir bilgisayardan gönderdikleri mesajlar ile dünyaya yayan Twitter kullanıcıları…Bu insanlar sizce ne yapıyor?
Daha önceki yazılarımda web 2.0, mikro blog, kullanıcı tarafından üretilen içerik ve sosyal medya kavramalarına değinmiş, internet kullanıcılarının web 2.0 süreciyle birlikte ne gibi fırsatlar elde ettiğini sizlere anlatmıştım.
Bireylerin kendilerini ifade etme ve kendileri gibi düşünen insanlar ile internet ortamında vakit geçirme fırsatını elde etmesi, sadece internet için değil hayatımız içinde oldukça büyük bir değişimin habercisi. Twitter da bu değişimin günümüzdeki temsilcilerinden olan en popüler mikro blog sitesi.
Twitter’ı, internet kullanıcılarında nasıl bir etki yarattığını ve Twitter’ı nasıl kullanabileceğinizi anlatmadan önce yukarıda belirttiğim kavramları tekrar anımsayalım;
İnternet içeriklerinin sadece “İçerik üreten kuruluşlar” tarafından oluşturulduğu dönemden “Bireylerin içerik ürettiği ve paylaştığı” döneme geçişi web 2.0 olarak tanımlamak mümkün. Milliyet örneğinden yola çıktığımızda Web 1.0 sürecinde Milliyet’in web sitesinde haber okuyabiliyorduk. Şimdi ise hem haber okuyor hem de yorum yazıyoruz. Okuduğumuz haberi Facebook gibi farklı sosyal medya sitelerinde paylaşabiliyoruz. Haberlere etiket ekleyebiliyoruz. Kendimiz bir şeyler yazmak istiyorsak Milliyet’te bir blog açıyoruz. Sadece okuma sürecinden, paylaşma ve içerik üretme sürecine geçiş, Web 2.0’ın temellerini oluşturuyor. Bireylerin Facebook, Twitter, Friendfeed gibi sitelerde ve kendi bloglarında paylaştıkları içerikler ve bu içeriklere gelen yorumlar Sosyal Medya’yı oluşturuyor.
Web 2.0 sürecinde ortaya çıkan ve Web 2.0 sitelerinin bir çoğu gibi kısa sürede hızlı yol kat eden sitelerden biri de Twitter. Twitter’ın size temel vaadi SMS veya internet üzerinden 140 karakterle sınırlı içerikleri www.twitter.com/isminiz şeklinde kendinize ait sayfada yayınlamanız ve isteyen herkesin sayfanıza üye olarak içeriklerinizi takip etmesi. Yani mikro bir bloğa sahip olmanız.
Twitter web sitesine girdiğinizde sitenin amacının “What are you doing?” yani “Ne yapıyorsun?” sorusuna cevap vermeniz olduğunu görüyorsunuz. Bu sayede arkadaşlarınız, çalışanlarınız, iş ortaklarınız ve sizi takip etmek isteyen herkesin sizin ne yaptığınızdan haberdar olmasını sağlıyorsunuz.
Kendi sayfanızda yayınlayacağınız içeriklerin yanı sıra “@isim” şeklinde başka bir kişiye cevaben veya onun girdiği bir içeriğe istinaden yazılar girmeniz mümkün. Bu sayede tek taraflı içerik sunumu yerine birden fazla kişinin katıldığı görüşme ve tartışmalar yapmak mümkün.
2009 yılının başlarında ABD’nin en popüler showları arasında yer alan “The Oprah Show” da Twitter’dan bahsedilmesi daha sonradan “The Oprah Effect – Oprah etkisi” diye tanımlanan ve Twitter web sitesindeki ziyaretçi trafiğini bir ay içerisinde neredeyse üç katına çıkaran bir gelişme yaşandı. Bu gelişmeyle birlikte Twitter sadece belirli bir internet kullanıcı kitlesine değil, özellikle ABD toplumunun önemli bir kısmının gündemine girmiş durumda.
2009 yılının Haziran ayında yaşadığımız gelişme ise Twitter’ın Time dergisine kapak konusu olarak yansıması oldu. Steven Johnson (http://twitter.com/stevenbjohnson ) imzasıyla yazılan yazı haber, fikir, arama, reklamcılık, son tüketici ve inovasyon gibi kavramların nasıl değişime uğradığını anlatıyor.
Twitter birçok internet kullanıcısının yaşam şeklini değiştirmeye başladı bile. Bazılarımızın hayatına çoktan yansımış bu değişimin yakın zaman içerisinde daha büyük kitlelere yansıması kaçınılmaz . Bu değişim size de yansıyacak mı? Twitter’da bireysel ve kurumsal fırsatlar neler? Bu soruların cevabını öğrenmenin en doğru yolu ise hemen www.twitter.com’da bir hesap oluşturmak ve aktif bir kullanıcı haline gelmekten geçiyor.