İstediğinizi sandığınız şey, aslında gerçekten istediğiniz şey değil;
İstemeye yönlendirildiğiniz şey.
İstediğiniz olmadığından da herhangi bir şey sadece.
Değeri, şey kadar.
Yalnız, bu değersiz şeye sahip olabilmek için de bedeller ödemek zorunda bırakılıyorsunuz.
Bazen büyük, bazen küçük…
Hayattan talepleriniz olmadan yaşarsanız, ancak başkalarının istediği şeye dokunabilirsiniz.
Buna da, o kişilerin istediği bedelleri ödeyerek sahip olursunuz.
Sonunda anlarsınız ki, aslında hiçbir şeye sahip değilsiniz.
Emanetçisiniz sadece…
Neden?
Çünkü onlar, yarın size bahşettikleri bu şeyi elinizden alıp, uygun gördükleri başka bir şeye vereceklerdir.
Velhasıl kelam,
Hayatta, ne ‘şeye’ sahip olun, ne de ‘şey’ olun.
Ki; gerçek siz olabilin.