Bugün çok sıradışı ve daha önce pek duymadığınız bir kavramdan söz etmek istiyorum. Bilişsel yetilerimiz…
Bilişsel yetilerimiz 2 ye ayrılırlar. Birincisi hafızamızda daha önce öğrenilmiş bilgiyi hatırlamak olarak açıklanabilir. Yani sınava girdimizde soruların cevabını hatırlamak birinci bilişsel yeteneğimiz olarak açıklanabilir… İkinci tür ise Meta-Bilişsel yetidir. Bu yeti bilip bilmediğinizi bilmeniz anlamına gelir… Yani bir şeyi hatırlamak istediğinizde dilinizin ucuna gelir ama söylemezsiniz. Aslında daha önceden öğrendiğinizi ve onu bildiğinizi bilirsiniz. Bunu çokça kez yaşamışızdır.
Geleneksel eğitim sisteminde maalesef birinci bilişsel yeti ile sınanma yapılır. Bu konuda başarılı öğrenciler sınavda kendilerini çok rahat ifade edebilirken, bazıları daha önce çalışmasına o bilgileri bilmesine rağmen diğeri kadar iyi ifade edemez. Bu durum o öğrencinin bilgi birikimi olmadığını ve zekasının düşük olduğunu göstermez.
Bu sorun günlük yaşamda da baş gösterebilir. İş görüşmesi, arkadaş sohbetleri gibi sosyal ortamlarda bir sorunun cevabının bilinmesine rağmen tam ifade edilememesi gibi…
Bilişsel yeti okul başarısı ve hazır cevap olma gibi durumlarda güçlü yer tutar. Meta-bilişsel yeti ise kendini rahatça ifade edemese ve okulda başarılı bir öğrenci olamasa bile büyük resmi yorumlayabildiğinden olaylara karşı daha olgunca yaklaşabilir. Çok zeki olmasına rağmen küçüklüğünde başarısız oldukları için okuldan atılan bilim adamlarını duymuşsunuzdur. ( Gauss, Einstein vb… )
Bu iki yetinin beynin sağ ve sol loblarının çalışma prensibiyle alakalı olduğunu söylesek çok tutarsız bir çıkarım olmaz sanırım değil mi ? Beynin sol çalışma kapasitesi IQ gibi bir standartla belirlenebilirken, Sağ lobun çalışma kapasitesi EQ gibi bir standartla belirlenebilir….
Peki Hangisi daha iyidir?
Bilişsel yeteneğin yüksek olması mı, yoksa meta bilişsel yeteneğin yüksek olması mı ?
Bilişsel yeteneği daha güçlü olan kişiler eğer ki meta-bilişsel yeteneği güçlü değilse zeka gerektiren işlerde yüksek puanlar alabilmelerine rağmen her şeyi bildiklerini düşünüp diğer olasılıklara karşı körleşebilirler. Kibirli ve Küstah bir tarzları oluşur. Sosyal ortamlarda çok istenen kişiler olmazlar.
Meta-bilişsel yeteneği güçlü olan kişiler ise eğer ki bilişsel yetenekleri güçlü değil ise, büyük resmi görebilicek ama iletişim kurma, aklını kullanma yetisini yeterince kullanamadığı için belkide psikolojik duygusal sorunlara kadar kendini ilerletecektir.
Yani burada denge önemlidir. Hayat sürekli kazanılması gereken bir zeka oyunu değildir. Hayat bir diğerini tamamlayan deneyimler bütünüdür.