Hayatım boyunca birçok alanda başarılı olabilmek için uğraştım. Okul hayatını en iyi şekilde tamamladıktan sonra, iş hayatı başladı. İnsanın hayatında birçok evreleri olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu noktada herkesin kendi adına bir takım başarıları elde etmesi çok önemli. Ancak hepimiz her alanda başarılı olamadığımızı görüyoruz. Hayatımızda karşımıza çıkan başarısızlıklar da motivasyonumuzun düşmesine ve kendimize olan güvenimizin azalmasına neden oluyor. Aslında her alanda başarılı olabilmemiz bizler için mümkün. Ancak; bazen hayal kırıklıkları da peşimizi bırakmıyor. Peki, hepinizin sormak istediği soruyu duyar gibiyim: Öyleyse başarının kaynağı nedir?
Bu soruyu cevaplamadan önce aslında hepimizde var olan başarı konusunda bir takım yanlışları belirtmek isterim. Bunlardan ilki; rekabet ne kadar önemli olursa olsun bana göre insan önce kendisiyle yarışmalıdır. Rekabetin artmış olduğu ortamlarda meydana gelen başarısızlıklar ya da bir kişinin önüne geçememiş olmak öz güvenimizi büyük oranda azaltmaya neden olur. Bu neden ile de belirtmek isterim ki; her ne kadar rekabet güzel olsa da bunun dozunu iyi ayarlamalı ve insan her şeyden önce kendisi için bir şey yapmalıdır.
Başarının kaynağı da bu hususta insanın kendisinde olduğunu belirtmek isterim. Önemli olan bizlerin başarmak istediğimiz bir işi gerçekte ne kadar istediğimizdir. Çünkü; isteğin gerçekten içten gelmediği bir alanda zaten beyin o görevi yerine getirmemize engel olacaktır. Bu neden ile başarmayı ne kadar istiyorum sorusunu da kendimize sormak gerekir.
Başarmak için ikinci önemli olan nokta da; bana göre düzenli ve istikrarlı davranmaktan geçer. Karşımıza çıkan engeller ne kadar yüksek merdivenlere benziyor olsalar da ; merdivenin bir basamağını bile çıkmak için adım atmak, aslında bize o merdivenin bittiğine işaret eder. Özet olarak bilmenizi isterim ki; başarının kaynağı insanın kendi içindedir.