Bir bakarsın zaman dolmuştur, günler geçmiştir ve gelmiştir gitme vakti… En kötüsü gitsen de artık hayat tam değildir. Artık hayatında bir şey sürekli eksiktir ve en çok hayatta zaman kaybedilen noktalar işte bu eksikleri doldurmaya çalıştığımız sürelerdir. Ancak eksiklerin tamamlanıp tamamlanmayacağı tam bir muammadır bizim için…
Hayatımızdaki eksiklik öyle birşeydir ki girdap gibi içine çeker bizi… Sanki ondan başka bir şey yoktur bu dünyada… Öylesine kör oluruz ki görmeyiz hiçbir şeyi… Ayağı kırıldığında sıcağı sıcağına bunu hissetmeyen ve bu ayakla maça devam ederek kendisine iyice zarar veren bir futbolcu gibi maç sonrası ağrılı zamanlarımız vardır bizim geçmişi hatırladığımız…
Topuğunuza batan kalın bir diken düşünün; vücudunuza girdikten iki saniye sonra hissedersiniz ya acısını işte aşk o iki saniyeyle aynı şeydir. Fark etmessiniz bile çoktan batmıştır diken. Peki ya sonrası mı? Yapabileceğiniz iki ihtimal vardır. Bardağın dolu veya boş kısmını görmek misali, ya batan dikeni görürsünüz ya da batan dikenin sahibi olan gülü… İşte o an ya anlarsınız ve güle bakıp gülümsersiniz ya da topuğunuza bakıp söversiniz. İşte değerin biçildiği an bu saniyedir ve güle güldüğünüz zaman gülün size güldüğünü idrak edebileceğiniz tek zaman bu saniye ile sınırlıdır.
Dünyanın her yerinde gül güldür. Onu reçel yapmak ya da kremini yapmak ya da düğün arabası süslemek sizin elinizdedir. Belki güle farklı şekiller verebilirsiniz ama yaptığınız reçel de, krem de gül kokar. Gül yine özünde gül olarak kalır.
Fakat tam manası ile batan dikenin acısının dokunduğu nokta burası değildir. Aslında siz özünüzü verirsiniz o’na o şeklinizle yetinir sadece veyahut özünüzden pek hoşlanmaz sadece şeklinizi yansıtırsınız ama o çoktan sizin özünüze nüfuz etmiştir ya diken gibi… İşte bu mudur kırgınlık?. Veyahut bu mudur zifiri karanlığın ay ışığının suyumuza vurmuş anasonu?
Ne kadar da yanında olsa gitmişse ruhen, zihnen gitmişse zaten eksik, yarım kalmışızdır da bir türlü kabullenemiyoruzdur. Sonunda gidince anlıyoruz durumu ama nüfuz etmiş ya bir kere kabullenebilene aşk olsun.