Hayat içinde bulunduğumuz bir çukurdur aslında, kimi zaman ayaklarımızın altına ufak destekler bulur ve başımızı biraz da olsa çukurdan yukarı çıkarma şansına erişiriz. Bunun şans olduğunun farkına olmamız en iyi senaryodur. Bunun farkında olamayacak kadar kör kişiler genellikle yarası taze kişilerdir. Daha önce yaşadığı bir ilişkiden aldığı darbeden ya da altında kaldığı bir güven duvarından açılmıştır bu yara ki herkes bilir bu yaranın tek ilacının kendinde olduğunu.
İnsanlar görmek istediklerini ararlar aslında. Hayatlarında karşılarına çıkan herkesten ve her olaydan bir şeyler öğrenirler, acı ve tatlı hatıralarla. Herkes hata yapar mı evet yapar, herkes birini üzebilir mi evet üzer ama tüm bunlar adı aşk olan bir kılıfın içine konulduğunda o kadar masum bir hâl alır ki kimse farkına varmaz bu hataların. Ne zaman ki aşk kılıfı sıyrılmaya başlar o zaman çıkar ortaya hatalar, hatalar, hatalar…
Birbirini tanısın ya da tanımasın her insanın bir diğerine kattığı bir şeyler kesinlikle vardır. Önemli olan hayatımızda yer alan her insana ve olaya farklı bir gözle daha bakmak ve bizi kahredecek kadar derinden incitse de havalara uçuracak kadar sevindirse de hayatımıza giren çıkan ya da teğet geçen her şeye teşekkür edebilmek…