Bu gün unutkanlık üzerine yazmak istiyorum.
İnsanlara balık hafızalıdır derler ya…
Genelde insanlar bu gün yaşayıp yarın unuturlar.
15 Ekim 1844 ile 25 Ağustos 1900 tarihleri arasında yaşamış olan Alman filolog, filozof, kültür eleştirmeni, şair ve besteci olan Friedrich Nietzsche’ de unutkanlar ve unutkanlık ile ilgili bir söz söylemiş;
“Unutkanlar çok şanslıdır çünkü hatalarının acısını çekmezler.”
Bence bu sözü ile Friedrich Nietzsche halt etmiş.
Günümüzde herkes acı içinde arkadaş.
Yoksa bana mı öyle geliyor?
Acaba Friedrich Nietzsche sözlerinde haklı mı?
8 Nisan 1929 – 9 Ekim 1978 tarihleri arasında yaşayan sanatçı Jacques Brel ise unutkanlık ile ilgili; “Hiçbir şeyi unutmayız sadece alışırız.” diyor.
Eğer Jacques Brel’in dediği doğruysa bir zaman sonra acı alışkanlık mı yapıyor?
21 Nisan 1910’da hayatını kaybeden; Amerikalı mizahçı, satirist, yazar ve öğretmen olan Mark Twain’ de bir başka konuya değinmiş.
“İnsanları kandırmak, kandırılmış olduklarına ikna etmekten kolaydır.” diyor.
Anladığım kadarı ile günümüzün sıkıntısını en iyi tarif eden söz tam da bu.
Bu yazımda madem, eskiden yaşamış insanların yorumları ile günümüzü değerlendireceğiz; benim oyum 1966 da kaybettiğimiz Polonyalı şair ve yazar olan Stanisław Jerzy Lec ‘ e olacak.
Stanisław Jerzy Lec diyor ki;
“Bazen sesini duyurabilmen için susman gerekir.”